Tiziana Terenzi-Kirke

Gözlerini kapat ve hayal et: Akdeniz’in berrak sahiline temas ediyorsun. İlk sıkışta tropikal bir kokteylde yer alan çarkıfelek meyvesi, yumuşak şeftali, ahududu ve armutun tatlı sulu bir melodi gibi etrafı sarıyor. Siyah frenk üzümü hafif ekşi bir kıvrım katıyor; kum hissi ise seni sahilde, çıplak ayakla yumuşak kumda yürür gibi hissettiriyor.

Bir süre sonra lüks bir beyaz çiçek buketi—müge—sahneye giriyor. Bu notayla koku, ferah ama duygusal bir narinliğe evriliyor. Turistik bir tatilden çok, sahildeki zamansız bir masal anına dönüşüyor.

Sonunda ise kalan iz, misk ve vanilyanın yumuşak sarışı, sandal ağacının kremsi derinliği, paçulinin toprağı ve heliotrope’un pudralı sıcaklığı oluyor. Bu aşama hem sade hem çekici; belki bir deniz kabuğu değil ama içi sıcak kumla dolmuş bir heykel gibi teninde kalıcı.